EGE’yi düşledim uzunca bir süre.
Ege’nin dar ve taş sokaklarını.
Büyük, tahta, bahçe kapılarını.
O kapıların arkasındaki, geniş avlularda yaşanan, MASAL’sı hayatları.
Ve küçük, büyük ADA’larını bir de…
Beni tanıyan dostlarım, arkadaşlarım,
“Ege’de Bir Ada Masalı” yazmak istediğimi, iyi bilirler.
Her denediğimde, bir eksiklik duygusuyla,
yaklaşık on yıldır yazamadım, çok istediğim o masalı.
Sağlık,
huzur, mutluluk vardı.
Ege var, Masal var, Ada vardı.
İşte bugün, DENİZ’imiz de geldi ve o eksiklik duygusunu tamamladı.
Artık, “Ege Denizi’nde Bir Ada Masalı” yazılır elbette.
Şimdi Deniz’e doyumsuzca bakma ve koklama zamanı ama...
Ege var, Masal var, Ada vardı.
İşte bugün, DENİZ’imiz de geldi ve o eksiklik duygusunu tamamladı.
Artık, “Ege Denizi’nde Bir Ada Masalı” yazılır elbette.
Şimdi Deniz’e doyumsuzca bakma ve koklama zamanı ama...
Hüseyin
Kekiç - 24.01.2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder