Yenilmez kahramanım Ege beş yaşında

Elli yıl önce, beş yaşımdayken yani, hangi oyuncağım vardı ve nasıl oyunlar oynuyordum hatırlamıyorum.

Gün boyunca sokaklarda koşturduğumu ve karanlık olmadan, eve girmediğimi hatırlıyorum yalnızca, çocukluğuma dair.
Sonra, hızla büyüdüm ve çocukluğumu tamamen unuttum.
Beş yıl önce bugün, ayaz bir gecenin sabahında, tekrar çocukluğuma döndüm sayende.

Uykularım kaçtı, karın ağrıları çektim. Uyudum, uyandım seninle bir yıl kadar!!!
Çok yakışıklı ve akıllı bir oyun arkadaşım oldun sonraki yıllarda.

Arabalarla, toplarla ve oyuncaklarla oynadık bir süre.
Sonra büyüdük ikimiz de, oyuncaklara sığmadı oyunlarımız.
Parmak izlerini sürüp, hırsızları yakaladın Ege komser olarak.
Ben sana yardım eden bir polis memuruydum yalnızca.
Oyun çadırımızda, kamplar yaptık günlerce, gecelerce.
Gün geldi, kampımıza haydutlar saldırdı.
Yoğun yağmur sonrası, sele kapılıp sürüklendi çadırımız, başka bir gün.
Bir uçurumdan aşağı uçtuk, başka bir oyunda, arabamızla.
Mangal yakmak için, çalı çırpı toplarken, baş başa gittiğimiz piknikte, kayboldu birimiz ormanda.
Birden alev topuna döndü oyun çadırımız, bir gece.
Kaçtığımız ormanda dinazorlar kovaladı bizi!!!

Bunca felaket içinde, hiç korkmadım ama.
Hep yanımdaydın ve benim Ege kahramanımdın çünkü!!!
Bazen bir itfaiyeci oldun.
Eğitilmiş bir komando veya tecrübeli bir komserdin bazen.
En güçlü hayal kahramanıydın, tüm haydutları yenen.
Gün geldi, ateşleri üfleyerek söndürdün.
Gün geldi, havalarda uçtun.
Canavarlarla savaştın tek başına ve uçurum kenarlarından kurtardın beni, her seferinde.

Teşekkürler Ege’m, Daha çok gülüyor yüzüm, son beş yıldır!!!
Teşekkürler yenilmez kahramanım, Çok daha mutluyum senli yıllarda.
Deden ve oyun arkadaşın olarak, çok seviyorum seni :)


Hüseyin Kekiç - 05.05.2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder