Günden Kalan

23.09.2014 Salı – Saat :16:33
Yoğun bir iş günü akşamında, masanda bir titreşim hissedersin.
Telefonunun ekranında uzun zamandır görüşmediğin ve sevdiğin bir arkadaşının adı yazar.
Günün yorgunluğuyla açarsın telefonu;

“Abi, nerelerdesin sen?”
“Çalışıyorum oğlum, asıl sen nerelerdesin hayırsız!”
“Ne desen haklısın abi, biz de öyleyiz işte, yoğun çalışıyoruz”
“İnsan arada abisini arar da, hatırını sorar”
“Tamam abi, haklısın dedim ya! Gel bu akşam oturalım, bak sana bomba haberlerim var”

Ayın son haftası, Salı akşamı, işten çıkmana bir saat kalmışken gelen bu teklifi, çok zamansız ve manasız bulursun.

“Oğlum, çok yoğunum bu hafta, yarın da çok işim olacak.”
“Abi, çok önemli şeyler var sana anlatacağım”
“Ama arabam yok bu akşam”
“Boşver abi arabayı, ben gelip alırım seni”

Anlarsın ki, kurtulmak öyle kolay değildir.

“Peki, ben akşam arabayı alıp geleyim bari”
“Gel abi, bak, çok sevineceksin”

Bir arkadaşından rica edersin. Arabayı alacağın yere bırakır seni. Arabayı alıp, buluşma noktasına gidersin ve bir bakarsın ki, hiç beklemediğin arkadaşların toplanmıştır. Selamlaşma, kucaklaşma, hoşbeş derken, oturulur bir masanın etrafına. Gündelik hayatlar, bulutların kabarması, aniden yağan yağmur, trafik yoğunluğu ve koptu kopacak fırtınadan konuşulur bir süre.

Rakı bardakları dolar boşalır. Laf lafı açar, hikayelerden, fotoğraflardan konuşulur. Farkında olmadan seni konuşturur, onlar içerler. Herkes mutlu ve keyiflidir. Masanın abisi sayarsın kendini ve az içip gençlere sahip çıkma duygusuna kapılırsın. Sohbetin en demli anında;

“Kalkalım mı abi? Malum yarın iş günü” der gençler,

Bakarsın ki, senden gizli hesaplar ödenmiş, bahşişler verilmiştir bile. Daha anlatacak hikayelerini saklayarak, kalkarsın masadan. Masanın abisi ve en az içeni olarak, bırakırsın gençleri evlerine. Her birinden ayrı hikayeler dinleyerek.

Ve saat 23:00 sularında evindesindir artık. Daha çok içme duygun da kabarmıştır. Elini yüzünü yıkar, şortunu giyersin. Evinde olmanın huzuruyla buzdolabını açarsın. Neyse ki, akıllı adamsındır!

Günler öncesinden zor zamanları düşünerek iki bira şişesini soğumaya bırakmışsındır. Şimdi, ne trafikte polise yakalanmak, ne masadaki gençlere mahcup olmak, ne araba kullanırken zorlanmak gibi dertlerin yoktur.

Uzatırsın ayağını, açarsın günlerdir soğumuş bira şişesini.
Yarın çok mu işin var?
Sen şimdi keyfini çıkar hele...
Yarın ki işler mi?
Olur, olur!
Panik yok, işler yetişir!


Hüseyin Kekiç - 23.09.2014 - Saat 23:28

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder